Aile Kavramını yitirmeye
başlayalı epey zaman oluyor… Çocukluğum; annemin verdiği içsel sevgi ve yarım
guven duygusuyla geçti.. sırtımı dayaya bilecek bır babam olamadı benım bir
çokları gibi , her dayandıgım da annemdi savrulan, ondandır dayanan değil de
dayanılan olmam. Sevgi göremedik ki sevmeyi öğrenelim, ondandır bir baltaya sap
olamamam. Kazık yemeyı henüz çoçukken örgendim babam bana ilk kazıgını attıgın da,
Azım süt kokarken, kalbime dokunulmamışken oldu her ne olduysa,
Aşk acısı cekmeyı bılemedim ki… dost
acısı nedir tadamadım ki. Benim acım; kanımdan… benı dünyaya getiren adamdan geldi..
Sanmaki duygusuzun tekiyim.. duygularımı
bir hiç ugruna yitirdim, kovaladığım ailemin ardında bıraktım herşeyi… şimdi
başka limanlarda, başka yuvalarda varoluyorum…
Sen okuyorsunya bu satırları , ben bunları ıkı sıse sarabı
bıtırmış, gözlerimde sinir ve huznun gozyaşlarıyla yazıyorum, hanı demiştikya;
yazmasam hata yapıcam diye , benim kaçış noktam da bu işte… virgülüne.. noktasına.. ünlemine.. düzenine
bakmadan yazmak.. elden ne gelir ki başka… Var olana sukretmek mı gerek , yoksa
varolanı yok saymak mı gerek bilemiyorum artık… sarhoş olduğumu sanma sakın…
Ben sarhoş değilim diye haykırmak istiyorum
boşalmış iki şişeyi elimde tutarken… Susuyorum.. sarhoş görünmekten korkuyorum bu seferde…
tıpkı güçlü görünüp güçsüzlüğümü sakladığım gibi … Hayat işte… Zamanla
profesyonel yalancıya dönüşüyorsun… Bir başka acıda nedir biliyormusun; baban
varken varolmaması.. Beklenti… Umut… Özlem…. engelleyemiyorsun bu duyguları …
sevecek benı demekten, gelip saracak benı , koruyup kollayacak demekten
alıkoyamıyorsun kendını, dilin ne kadar küfüt etsede, kalbin ne kadar nefet
etsede , belki değişir kalıbı, beynın de bır yerler de sınsıce pusu kurmuş
çıkacagı anı bekliyor…
Babadır
boşver kötü düşünme diyenleri de samimi bulmuyorum… polyanna öldü, Peter pan
efsane oldu, şirinlerse yok oldu… Uyanın
artık