19 Mayıs 2015 Salı

Polyanna Öldü






           Aile Kavramını yitirmeye başlayalı epey zaman oluyor… Çocukluğum; annemin verdiği içsel sevgi ve yarım guven duygusuyla geçti.. sırtımı dayaya bilecek bır babam olamadı benım bir çokları gibi , her dayandıgım da annemdi savrulan, ondandır dayanan değil de dayanılan olmam. Sevgi göremedik ki sevmeyi öğrenelim, ondandır bir baltaya sap olamamam. Kazık yemeyı henüz çoçukken örgendim babam bana ilk kazıgını attıgın da, Azım süt kokarken, kalbime dokunulmamışken oldu her ne olduysa,     
         Aşk acısı cekmeyı bılemedim ki… dost acısı nedir tadamadım ki. Benim acım;  kanımdan… benı dünyaya getiren adamdan geldi..  Sanmaki duygusuzun tekiyim.. duygularımı bir hiç ugruna yitirdim, kovaladığım ailemin ardında bıraktım herşeyi… şimdi başka limanlarda, başka yuvalarda varoluyorum…
          Sen okuyorsunya  bu satırları , ben bunları ıkı sıse sarabı bıtırmış, gözlerimde sinir ve huznun gozyaşlarıyla yazıyorum, hanı demiştikya; yazmasam hata yapıcam diye , benim kaçış noktam da bu işte…  virgülüne.. noktasına.. ünlemine.. düzenine bakmadan yazmak.. elden ne gelir ki başka… Var olana sukretmek mı gerek , yoksa varolanı yok saymak mı gerek bilemiyorum artık… sarhoş olduğumu sanma sakın…
          Ben sarhoş değilim diye haykırmak istiyorum boşalmış iki şişeyi elimde tutarken… Susuyorum..  sarhoş görünmekten korkuyorum bu seferde… tıpkı güçlü görünüp güçsüzlüğümü sakladığım gibi … Hayat işte… Zamanla profesyonel yalancıya dönüşüyorsun… Bir başka acıda nedir biliyormusun; baban varken varolmaması.. Beklenti… Umut… Özlem…. engelleyemiyorsun bu duyguları … sevecek benı demekten, gelip saracak benı , koruyup kollayacak demekten alıkoyamıyorsun kendını, dilin ne kadar küfüt etsede, kalbin ne kadar nefet etsede , belki değişir kalıbı, beynın de bır yerler de sınsıce pusu kurmuş çıkacagı anı bekliyor…
         Babadır boşver kötü düşünme diyenleri de samimi bulmuyorum… polyanna öldü, Peter pan efsane oldu, şirinlerse yok oldu…  Uyanın artık